Hayatimiz sikayet etmekle geciyor

Hayatımız şikayet etmekle geçiyor

Hayatımız şikayet etmekle geçiyor ? Bize toplum olarak ne oldu böyle ? Psik. Dan. Selçuk Arıcı ' nın yazısı


İnsanları anlamak veya anlayamamak üzerine herhalde o kadar çok kafa yormuşumdur ki ? Bazen trafikte ilerlerken neden saldırgan bir biçimde araba kullandıklarını anlayamamışımdır mesela. Ya da trafikte yavaş yavaş seyrederken neden sürekli şerit değiştirmeye çalıştıklarını veya arabalarındaki çöpleri yola attıklarını bir türlü anlayamadım. Yine çoğunlukla neden hep şikayet ettiklerini de anlamış değilim. Her konuda kendisine bir şey sorulduğunda sürekli şikayet üzerine şikayet. Yok efendim burası böyle olmalıydı. Yok devlet buraya yatırım yapmıyor. Nerede bu devlet ? mahallemize hizmet gelmiyor buradan yetkilileri kınıyorum ! Okula giderler ve kendilerine ücretsiz ders kitabı dağıtılır. Vay efendim bu kitaplar için devlet kime peşkeş çekti ? Bu öğretmenler de ne biçim eğitim veriyorlar öğrencilere? Ben onları o kadar yetiştirdim, yemedim yedirdim içmedim içirdim sen benim oğluma nasıl zayıf verirsin ? Yok efendim bu hükümette neymiş böyle hiç hizmet getirmedi. Kendi adamlarına yedirmiştir mutlaka. Yine bir hastane kuyruğu sırasında sırasını bırakıp gezinen bir hasta doktora dönerek , vay efendim sen benim sıramı nasıl başkasına verirsin ? Veya sen ne biçim doktorsun ? Nasıl ameliyat yapıyorsun ? Senin doktorluğundan bile şüphe ederim !!

Yani yukarıda yazdığım şikayetlerin milyonlarcasını duydunuz sanırım. Toplum olarak nedir bu yapımız hiç düşündünüz mü ? her şeyi karşısındakinden bekleyen, sürekli kendisi için en iyisini isterken başkasıyla ilgili olarak onu da ben mi düşüneceğim diyen, sürekli şikayet eden ve kendisi için yapılan bir faydayı adeta karşısındakine zehir edecek şekilde şikayette bulunmak. Kendisi için çeşitli hizmetlerde bulunulsa da hala nankörlük edip hizmet edenleri yerin dibine sokmak. Onlara hakaretler etmek. Nedir bu içine büründüğümüz şüpheci, şikayet edici, bir türlü tatmin olmayan, bir türlü bulunduğu duruma şükretmeyen yapımız ? Sanki kendimiz her konuda çok mükemmelmişiz gibi başkalarını durmadan eleştirmek ve bununla da kalmayıp bir de yerin dibine sokmak. Nedir bu acizliğimizin nedeni hiç düşündünüz mü ?

Yıllar yılı yokluk içinde yaşayan milletim acaba fazlaca mı magazinel programlar seyrediyor ? Ya da oradaki zengin yaşantılara özeniyor. Acaba içimizde gizliden gizliye de olsa varolan sahip olma duygumuzun nedeni ne ? İnsan tatminsiz bir varlık mı ki her zaman önce ben sonra başkaları diyen. Kendi ihtiyacını karşıladıktan sonra başkasını düşünmeyen ? Kaçınız bulunduğunuz günün sabahına kavuştuğunuzda Allah’a şükrediyorsunuz ? Kaçınız uykudan uyandığınızda halen sağlıklı ve sağ olarak uyandığınıza şükrediyorsunuz ? Şükür kelimesinin anlamını kaçınız içine idrak ederek yaşıyorsunuz ? Sizin hiç iki eliniz olmadan ağzınızla yazı yazdığınız oldu mu ? Veya bacaklarını kaybetmiş bir kişinin sokakta ilerlerken ne kadar zorlandığını gördünüz mü ? Ve o anda belki de hiç aklınıza getirmediğiniz kendi bacaklarınızın sağlığını hiç düşündünüz mü ? Zira siz o bacaklarla yürüyorsunuz ? Ama yürüyemeyenler var. Duyabiliyor, konuşabiliyor ve görebiliyorsunuz . Bunları yapamayanlar var. Veya dermansız bir derde düşüp te kurtulmak için her şeyini verebilecek insanlar da var çevremizde. Rabbim derman bekleyen ve kendisine inanan tüm kullarına şifa versin ki birçoğumuz elimizde olanların farkında değiliz.

Hayatımız şikayet ve itiraz etmekle geçiyor. Bize her kim ne hizmette ve yardımda bulunursa bulunsun hep daha fazlasını da isteyen biz değil miyiz ? Hep itiraz eden ve kurallara kendimiz uymazken başkalarının kurallara neden uymadığını sorgulayan biz değil miyiz ? Başkalarının düştüğü kötü duruma içten içe gülen ve sözde dostluk ilişkileri kuran biz değil miyiz ? Yaşamın kendisini sadece ama sadece bir ev, bir araba ve paradan ibaret sanan biz değil miyiz ?

Soruyorum sevgili okuyucularım. Hepimiz çok mu mükemmeliz ki başkalarını eleştirip duruyoruz ? Başkalarını eleştirmek ne kolay değil mi ? Hiç bir an olsun kendinizi sorguluyor musunuz ? Siz çok mu mükemmelsiniz ki sürekli şikayet ediyorsunuz ? Neden şikayet etmek yerine elinizdekileri ölçmüyorsunuz ? Sahip olduğunuz değerlerin farkında değilsiniz ? Sağlınızın, imkanlarınızın, ailenizin, sizin için yapılan hizmetlerin, işinizin, ülkenizin ve sahip olduğunuz binlerce şeyin neden farkında değilsiniz ? Yoksa siz hayata şikayet etmek için mi geldiğinizi sanıyorsunuz ?

Şimdi gözlerinizi kapatın ve bir an için sahip olduklarınızın 10 tanesinin bile hayatınızdan bir an için çıktığını düşünün. Bu siz de ne gibi bir duyguya neden oldu ? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz ?

Sahip olduklarınız için ne zaman şükredeceksiniz ?


Psik.Dan.Selçuk Arıcı
İnsan Kaynakları Uzmanı
selcuk@diyalog.com
www.motivasyoncu.com